tag:blogger.com,1999:blog-55865353279598063812024-03-04T21:03:16.467-08:00Güneşli PazartesilerZion, Endülüs, Ramallah, Fatsa, Terra IncognitaAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.comBlogger52125tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-44318016503913063432018-10-12T12:47:00.001-07:002018-10-14T04:35:43.309-07:00Gaspar Noe'den Bambaşka Bir Sinema Deneyimi - Climax<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxFAQEJrWFawyxM6nigj-dtj0JBiX0fVJjDdV_n2-4xwzuYxf4SWVHfbNc2fAsFMinwq69A7sqElb5u5BKcXqwIKyGkj3S52L-NVihcfTU7xRGW4t-KACqPyfrtm1HmSCZlumx7vt2s7o/s1600/Climax.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="395" data-original-width="790" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjxFAQEJrWFawyxM6nigj-dtj0JBiX0fVJjDdV_n2-4xwzuYxf4SWVHfbNc2fAsFMinwq69A7sqElb5u5BKcXqwIKyGkj3S52L-NVihcfTU7xRGW4t-KACqPyfrtm1HmSCZlumx7vt2s7o/s400/Climax.jpg" width="400" /></a></div>
<br />
<br />
Öncelikle uzun zamandır yazmadığım, yazamadığım bloguma geri gelmek çok iyi hissettirdi. Uzun zaman sonra buraya bir post girmemde 2 motivasyonum oldu. İlki bu yazının konusu olan sanat eseri Climax'in etkileyiciliği, ikincisini ama en önemlisini ise yazının sonuna sakladım..<br />
<br />
Gaspar Noe yaşayan yönetmenler arasında icra ettiği sanatın çıtasını en yükseklere taşıyan, özgün, yaratıcı ve sınır tanımayan bir karakter. Beni her zaman çok heyecanlandıran, oldukça sert ama bir o kadar etkileyici eserlere imza atan rahatsız mı rahatsız bir adam. Filmlerini gün sayarak beklediğim belki de tek yönetmen. Filmekimi 2018'de Climax'in yayınlanacağını öğrendiğim an benim için heyecanlı bekleyiş başladı. Filmin trailer'ına ait bütün versiyonları Youtube'da defalarca izleyip filme gitmek iyi bir antreman oldu diyebilirim.<br />
<br />
Öncelikle Noe, benim gibi bu filmi en ön sıralardan izleme cesaretini gösteren herkese ayrıca bir teşekkür etmeli. Filmi yaklaşık 2 aydır bekliyordum ve biletixten rastgele bilet alma olayında önden 3.sıraya düşünce başıma neler geleceğini biliyordum.<br />
<br />
Filme gelecek olursak izlemesi zor, dokusu sert ve uzun plan sekanslardan oluşan ve her bünyeye hitap etmeyecek bir yapıda olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ayrıca olaylar bir partide geçtiği için 90 dakika boyunca müzik neredeyse hiç kesilmiyor. Bu yönüyle belki de bir ilk olabilir. Diğer yandan film; psikolojik gerilim, feel bad movie, suç gibi türler arasında gezinirken bir yandan da tek mekan ve uyuşturucu konulu filmler gibi alt janrlara da ait. Tek mekan demişken film belki de izlediğim en iyi tek mekan filmi.<br />
<br />
Noe'nin alameti farikası olan loş-karanlık arası kırmızı ağırlıklı ortamları, aktüel kamerası, pis müzikleri, rahatsız edici diyalogları bu filmde de bolca mevcut.<br />
<br />
Noe filmlerini izleyenler çok iyi bilir, filmde kötü şeyler olacaktır. Buna hazırlıklı olarak izlenir bu adamın filmleri. Peki ama hiç iyi bir şey olmaz mı diye sorarsanız, evet olmaz. Dans sahnelerini saymıyorum, o kısımlarda yönetmen işin estetik kısmında biraz yeni şeyler denemek istemiş ve altından kalkmış.<br />
<br />
Filmin gerçek olaylardan esinlenerek çekildiğini okumuştum. Bu olaya ve filme bakışımı biraz değiştirdi. O açıdan da psikolojiye olan negatif etkiyi artırmış oluyor.<br />
<br />
<iframe allow="autoplay; encrypted-media" allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/gNp0jlfbgqM" width="560"></iframe>
<br />
Peki filmde neler oluyor? Aslında çok da anlatılacak bir şey yok. Fransa'da bir grup dansçı ABD'de yapılacak bir dans yarışmasına seçme için mülakata tabi tutulmasıyla açılıyor film. Dansçılara sorulan bazı sorular rahatsızlık veriyor. Bu arada bu soruları ve verilen cevapları biraz aklımda tutmaya çalıştım. Zira Noe bunları filmde kullanacaktı.<br />
<br />
Mülakattan sonra unutulmayacak, uzun süren etkileyici bir dans sahnesi ile o tek mekana girmiş oluyoruz. Dansçıların bir kareografi çalışmasından geçtikleri ve bir müddet(belki 1 hafta belki 1 ay) olayların geçtiği mekanda birlikte yaşadıkları anlaşılıyor. Ardından bu farklı karakterlerdeki dansçıların aralarında bir şeyler olmaya başlıyor. Gerginlikler, kavgalar, suçlamalar, azanlar, tozutanlar, sırlar, rahatsız edici muhabbetler derken ortalık iyiden iyice karışıyor.<br />
<br />
Olaylar geliştip, ortam iyice boka dönmeye başlayınca Noe de kamerasını iyice agresifleştiriyor ve sonlara doğru gerçekten izlenmesi iyice zorlaşan bir filme doğru evriliyor. Filmi sinema salonunda bir toplulukla izlemek de insanı ayrıca geriyor tabi, yok artık ebesinin ki diye küfürü basamıyorsunuz. Filmde bir de bir Fransa bayrağı muhabbeti var ama o konu ayrıca düşünülmeli mi, bir gönderme mi yoksa filme ait küçük bir detay mı emin olamadım.<br />
<br />
<br />
Filmin özellikle son 10 dakikası gerçekten herkesin izleyemeyeceği bir hal alıyor ve mide bulantısı artıyor. Burada kastım kanlı sahneler değil. Ortamın, kameranın etkisiyle içerisinde bulunamaz hale gelişi ve tek plandan oluşan, sizi oradan oraya sürükleyen sert sahnelerden bahsediyorum<br />
<br />
Filmin kanımca en etkileyici yönü ise izleyeni olaya ve ortama müthiş bir şekilde dahil etmesi. O ortamı yaşamanız, bazı karakterin peşine takılıp müziğin de etkisiyle neredeyse o kafayı olmasa bile etkilerini bir nebze size yaşatması gerçekten taktire şayan.<br />
<br />
Sözün özü bu etkileyici filmi sinemada izlemek ayrı bir deneyimdi. Film başka sinema kapsamında da gösterilecek. Herkese önermiyorum ama Noe severler mutlaka sinemada izlemeli(ama ön sıralar olmasın bence)<br />
<br />
Tekrardan sahalara dönüp bu yazıyı yazmamda en önemli motivasyon ise biricik eşim ve oldu. Umarım arkası gelir.<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-57723928636827689382015-08-03T14:27:00.001-07:002015-08-03T14:27:10.421-07:00Altın Değerinde: The Treasure of the Sierra MadreSinemanın henüz Avrupa hakimiyetine girmediği 40'lı yıllardan siyah beyaz, kelimenin tam anlamıyla "Gömülü bir Hazine" olan Hollywood yapımı bir film The Treasure of the Sierra Madre.
Başrollerinde dönemin en iyi 2-3 aktöründen biri olan Humphrey Bogart'ın rol aldığı bu enfes filmi yine o yılların en büyük isimlerinden John Huston çekmiş. <br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgo-ajKaQmeUaMUiFUmVUdYoHPNVUshq7BifncDSxNok8cldOEJ6mmT9jjraHYVzkJbb53tzJKqQCrq4LhZpvqufn-sHT5AB0QGfLQHmT53cyI4EhV8Q2t6frrWFnRKKAHAFD3e3oYtCNc/s1600/The-Treasure-of-the-Sierra-Madre_poster_goldposter_com_8.jpg" imageanchor="1"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgo-ajKaQmeUaMUiFUmVUdYoHPNVUshq7BifncDSxNok8cldOEJ6mmT9jjraHYVzkJbb53tzJKqQCrq4LhZpvqufn-sHT5AB0QGfLQHmT53cyI4EhV8Q2t6frrWFnRKKAHAFD3e3oYtCNc/s320/The-Treasure-of-the-Sierra-Madre_poster_goldposter_com_8.jpg" /></a><br />
<br />
Film Meksika'da geçiyor. Kahramanımız Dobbs(Humphrey Bogart) işsiz güçsüz avare bir tip. Para dilenmekten çekinmeyen Dobbs bir kaç küçük işte çalışıp kazık yedikten(klasik çalışıp parayı alamama mevzusu) sonra yine aynı işten parasını alamayan Curtin adlı bir elemanla tanışıyor. Filmin bu ilk bölümünde bize Dobbs'un karakterinin detaylarını veren bir kaç sahne ile karşılaşıyoruz. Filmin başlarında aynı adamdan 2-3 defa para dilenen Dobbs bir yerden sonra adamın tepkisi ile karşı karşıya kalıyor. Yine başka bir sahnede cebindeki son parayı piyango biletine yatırmaktan geri kalmıyor. Dobbs'un para merkezli yaşantısını bir kenara yazıyoruz...<br />
<br />
Filmin asıl olayı 2 avare yeni arkadaşın kaldıkları barınakta altın avcısı Howard ile tanışmasıyla başlıyor. Howard denilen bu adam müthiş bir tip, işin ehli olduğu her halinden belli olan bu ihtiyar bizimkileri çok etkiliyor. Kazık yedikleri patrondan paralarını alan iki kafadar, para suyunu çektikten sonra Howard'ı arıyorlar ve macera başlıyor.<br />
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCEoIhjOAiiptCnWIHI5E3AmU86IMNBxkYcEred4pqbnL83Y9frMvGr-NvYUzggOlh94SEnJa3Ei7ryl0BuYbqNEl4BwRQqcaRYX9n6gkCap6mze4vHfG1BIZgX_IMudL6P3YAZezI6rU/s1600/treas_sm82.jpg" imageanchor="1"><img border="0" height="237" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhCEoIhjOAiiptCnWIHI5E3AmU86IMNBxkYcEred4pqbnL83Y9frMvGr-NvYUzggOlh94SEnJa3Ei7ryl0BuYbqNEl4BwRQqcaRYX9n6gkCap6mze4vHfG1BIZgX_IMudL6P3YAZezI6rU/s320/treas_sm82.jpg" width="320" /></a><br />
<br />
Filmin bundan sonraki bölümleri bu üçlünün Meksika dağlarında altın bulma çabaları, fiziksel ve psikolojik mücadelelerinin yanı sıra kapitalizmin insan hayatını ne denli mahvettiğini gözler önüne serer. Çeteler, yerliler, hastalıklar, çetin doğa koşulları derken zaman su gibi akıp geçiyor. Film oldukça dolu bir film. Özellikle Dobbs'un karakterindeki olağanüstü değişim ve filmde yaratılan tedirginlik verici hava takdire şayandır. Dobss dışında, Curtin karakteri iyiliği saflığı simgelerken babacan ve tecrübeli Howard karakteri ise zekanın simgesidir adeta. Bu filme karakterler üzerinden filme bakınca ayrı bir zevk alıyor insan...<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/vGpvO8JabEc" width="420"></iframe><br />
<br />
Biraz klasik olacak ama(zaten bu da klasik bir film) paranın(ve sistemin) insan hayatını nasıl değiştirdiği ve ruhsal yapısını nasıl bozduğunu bizlere göstermek isteyen bu yapım, bunu 40'lı yıllarda çok iyi bir şekilde yaparak amacına fazlasıyla başarılı bir şekilde ulaşıyor. Kapitalizmin henüz şu an olduğu kadar palazlanmadığı 1949 senesinden bahsediyoruz. Gerçekten çağının ötesinde diyebileceğimiz bu film, anlatımda da şu an bir çok filmde olmayan bir tat yakalamış.<br />
<br />
Oyunculuklar açısından da doyurucu bu filmde Howard karakterini canlandıran Walter Huston'a ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Bu müthiş ihtiyar aynı zamanda yönetmen John Huston'un da kardeşiymiş(teşekkürler ekşi).
Yazının başında da yazdığım gibi bir "gömülü hazine" olan bu filme zaman ayırın derim. Kapitalizmi eleştiren, irdeleyen filmlere merakınız varsa belki de bu filmlerin atası sayılabilecek bir filmden söz ediyorum.<br />
<br />
Bu arada filmin Türkçe adı baya bir düz adam mantığı ile "Altın Hazineleri" ve DVD'si de arşivlikAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-16409579887435214192014-02-26T13:48:00.001-08:002014-02-26T13:57:34.312-08:00The Saint of Fort Washington - Küçük Umutlar - Hollywood'un kirlenmeden, saçmalamadan önce biz sinemaseverlere güzel hediyeler bıraktığı 90'lı yıllardan, kelimenin tam anlamıyla saklı-gömülü bir hazine bu film.
Yolları, sokaklarda kesişen iki kaybeden, sokağın soğuğana karşı ellerinde fazla bir şey olmayan iki zararsız evsiz. Öyle bir film ki beni tam gırtlağımdan yakalayıp boğazıma uzun süre gitmeyen bir şeyler oturttu.
<br />
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi5CorH6T4fKuIRea0YvOYxoIYc7Xqb9ThWpAqE1wxsWQPLOHB8VLUQnTHM0vcl57UnRUKlvMmUWVjjaLQmBTnjC8dhDAALckZREqQFEBw1aefL0WWdabkHqAeNtwXDb1jkpDkHlNy0e0g/s1600/TheSaintofFortWashington-Still4.jpg" imageanchor="1"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi5CorH6T4fKuIRea0YvOYxoIYc7Xqb9ThWpAqE1wxsWQPLOHB8VLUQnTHM0vcl57UnRUKlvMmUWVjjaLQmBTnjC8dhDAALckZREqQFEBw1aefL0WWdabkHqAeNtwXDb1jkpDkHlNy0e0g/s320/TheSaintofFortWashington-Still4.jpg" height="272" width="400" /></a>
<br />
Film toplumun en aşağısını, evsizleri merkezine alıyor. Barınaklarda yaşayanları, üstüne karton çekip uyuyanları, banklarda sabahlayanları anlatıyor. O her zaman görüp geçtiğimiz, bazen görmemezlikten geldiğimiz bazense görmek istemediğimiz evsizlerin onlarcasından sadece bir grubunun çarpıcı hikayesi. Hepsine körü körüne kötü veya iyi diyemeyeceğimiz adamlar var bu filmde. Öyle ki onların da kendi dünyalarında iyileri kötüleri, merhametlileri, hayalperestleri var. Bazıları çocukluktan beri o sokaklarda bazıları ise hayatın tokatını yiyerek aşağılara düşmüşler. Ve tahmin edeceğiniz gibi küçücük umutları var. Film boyunca yaralayan az da olsa tebessüm ettiren acı ama gerçekci bir film.
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="//www.youtube.com/embed/5xze8m8Tiq4" width="420"></iframe>
<br>
Danny Glover ve Matt Dillon ikilisi aynı zamanda sinema tarihinde eşi benzeri az görülecek bir dostluk hikayesine imza atıyorlar. Dostluk temalı filmler gerçekten iyi örneklerine az rastlanan, modern sinemada az denenen türlerden birisidir. Son yıllarda Can Dostum, daha öncesinde Esaretin Bedeli ve Geceyarısı Kovboy'u gibi filmler akla geliyor tabii ama bu filmin de inanın onlardan aşağı kalır yanı yok, hatta sessiz sakin yapısı ile o filmlerden daha bile çok sevebilirsiniz.
Ayrıca filmi izledikten sonra sokakta yaşayan o ötekileştirdiğimiz kitleye bakış açınızı ister istemez değiştirecektir, en azından benim değiştirdi. Sırf bu yüzden bile çok etkili bir film diyebilirim.
Bu gömülü hazinenin sinefiller tarafından es geçilmemesi dileğiyle.
Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-37279845156825952512013-11-13T12:42:00.000-08:002014-02-26T13:54:23.187-08:00Submarine Aydınlatır GeceyiSon günlerde peşpeşe izlediğim, beni kendine hayran bırakan 2 filmi birleştirdim başlıkta okuduğunuz üzere. Biribiri ile alakasız bu şaheser filmlerin bende bıraktığı etkiyi nasıl anlatsam bilemiyorum.<br />
<br />
Submarine'den başlayayım. İngiliz flmlerini oldum olası severim, hatta sinema tutkunu olmamda İngiliz yapımı filmlerin büyük etkisi vardır. Lakin Submarine tipik bir İngiliz filmi değil, hatta Galler filmi. Aslında Galler'de geçmesinden daha çok tarz olarak İngiliz filmlerinin soğuk ve son yıllardaki gerçekçi örneklerinden konu ve içerik olarak yakında durmasına rağmen biçim olarak daha sevimli olmasıyla ayrılıyor.<br />
<br />
Ada'nın soğuk ve gri yağmurlu iklimini, anlatımı, görsel doygunluğu ve Alex Turner'ın müzikleri ile kırmayı başarımış bir yapım. Veya şöyle diyelim Samimi bir film. Konu ergenlik. Konuyu duyunca burun kıvıranları görür gibiyim. Ergen romantizmine karşı ön yargılarınızı kenara bırakın ve uzanıp filmi izleyin. Kolayca içine girilen bir film Submarine. 14-15 yaşlarında Galler'de yaşayan bir lise öğrencisinin aşkı, hayal kırıklığını, saçma planlarını, ezikliğini, ebeveynlerini bir arada tutma çabasını, tüm bunlar ilgimi çekmez diyorsanız hiç olmazsa bari o enfes müzikleri için izleyin derim. Film bazen çok başarılı bir videoklip havasına bürünürken bazen de saf sinema olarak tarzını hissettiriyor.<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="//www.youtube.com/embed/fHDGYZvvwtc" width="560"></iframe>
Ve söylemeden edemeyeceğim filmi inanılmaz bir şekilde Wes Anderson filmlerine benzettim, hem aynı keyfi aldım hem de yeni bir film keşfettim. Sanat yönetmenliği, sevimliliği, müzikleri ve karakterizasyondaki başarıları beni zaman zaman bir Wes Anderson filmi izliyormuş hissine sürükledi. Tabii bu hava tüm filme hakim değil, kesinlikle bir taklitten söz etmiyorum.<br />
<br />
Film bittikten sonra yüzümde bir gülümseme ve evden çıkıp mevzu bahis diğer filme gittim.<br />
<br />
Başka Sinema adı verilen ne kadar teşekkür etsem az olacak bir oluşum sayesinde İstanbul'da en sevdiğim sinema olan Beyoğlu Pera sinemasında son İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışmada En İyi Film ödülü alan Sen Aydınlatırsın Geceyi filmini izledim. Özellikle beklediğim ve istediğim filmleri tek başına seyretmekten ayrı bir zevk alıyorum ne yalan söyleyeyim.<br />
<br />
Her neyse, Onur Ünlü'yü severim Tv'de yayınlanan işlerinden önce de severdim, şu sıralar ise kendisine hayranlığım artmış durumda. Bu film de zaten kesinlikle sinemasında doruk noktası bana göre. Türk sinemasında farklı türleri bu kadar iyi harmanlayan, mizahın da romantizminde hatta varoluşçu öğelerin bile bu kadar dozunda verildiği bir film hatırlamıyorum. Karakterler her zamanki gibi müthiş. Bu film hangi modda olursanız olun kaldırabileceğiniz, bir kendini iyi hisset/kendini kötü hisset filmi. Kadro enfes. Ve bu filmde de tıpkı Submarine'de olduğu gibi yoğun bir müzik kullanımı var. Film için seçilen 2 parça da çok güzel özellikle Mreyte ya Mreyte adlı Arap parçası bu dünyaya ait olmayacak güzellikte. Fakat sadece 2 parça kullanıldığı için bazen biraz bayabiliyor.<br />
<iframe width="560" height="315" src="//www.youtube.com/embed/W5JOEyHg2jg" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>
Bu filmde o kadar güzel ayrıntılar, o kadar unutulmaz sahneler var ki buraya ne yazsam eksik kalacak. Diyaloglar, ışık kullanımı, görselliği, filmin ritmine aykırı sahneler, fantastik öğeler hatta gore sahneler birbiri ile alakasız ve uyumsuz görünen onca parça bir bütünlüğü çok güzel oluşturmuş. Kısacası film çok cömert size ne isterseniz sunuyor. Salondan ayrılırken filmin beni bu kadar etkileyeceğini hiç düşünmemiştim açıkcası. Aldığı ödülü de sonuna kadar hak etmiş görünüyor.<br />
<br />
Kötü hissettiğim bir günde beni hayattan koparıp sinema denilen onsuz yapamadığım bir dünyaya beni sürükleyen bu 2 filmde emeği geçenlere teşekkür etmek isterim buradan.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-46660176209442915432013-02-22T03:53:00.001-08:002013-02-22T03:57:32.045-08:00Holy MotorsFransız aykırı ve tuhaf sinemacı Leos Carax'ın son filmi Holy Motors son zamanlarda izlediğim en farklı filmlerden. Listeme sadık kalarak çok film izliyorum yine bu aralar ama listeden her zaman tavşan çıkmıyor. Herhalde son 1 ayda izlediğim en iyi film Holy Motors oldu diyebilirim. Zaten afişi traileri falan gördüğümde insanı yamultacak bir şeyler olduğu belliydi, beklenti de arttı dolayısıyla.
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg2h1geT4iCZvfQYLMdnEGIyxmJPHjBrHamnexF4gGnbGrgLXDmFSF91tjUJE8vhEGXqWfL2n4WS95cQmguAnj4WOq2g48h0Tos8cT8BCzwqZMyIjnc_f_XFUQZbEwVk40qeqS2PIQVBWU/s1600/Holy-Motors1.jpg" imageanchor="1" ><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg2h1geT4iCZvfQYLMdnEGIyxmJPHjBrHamnexF4gGnbGrgLXDmFSF91tjUJE8vhEGXqWfL2n4WS95cQmguAnj4WOq2g48h0Tos8cT8BCzwqZMyIjnc_f_XFUQZbEwVk40qeqS2PIQVBWU/s320/Holy-Motors1.jpg" /></a>
<br>
Başrolde Carax'ın Mauvais Sang filminde de izlediğim çok sevdiğim adamlardan Denis Lavant var ve inanılmaz bir performans sergiliyor. Afişlerde adı geçen Kylie Minogue ve Eva Mendes sizi heyecanlandırmasın rolleri çok az. Özellikle Eva Mendes 5 dk bile yok. Herneyse filmin açılış sahnesini çok etkileyici ve Carax bizzat kendi oynamış.
Film tam bir soru yağmuru şeklinde başlıyor, ilerliyor, yine kendimize ve yönetmene sorularla bitiyor
Bu hayatın ne kadarı rol ne kadarı gerçek? Sahneye çıkan biz kime ne için rol yapıyoruz, gerçek yüzümüzü nerede, ne zaman ve kimlere açıyoruz kendimizi? Kameralar, üzerlerinde website yazan mezar taşları, güzellik-çirkinlik, tuhaf arabalar, bilgisayar oyunları daha nelere neler, filmde küçük ama yerine giden taşlar var.
<iframe width="560" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/NWu9WjEcdbk" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>
<br>
Bu arada bu filmi rol içinde rol olarak Türkçe'ye çevirirdim ben olsam.
Teknik olarak bakarsak çok belirgin bir tarzı olmayan, belli bir türe dahil edemeyeceğim oldukça sıra dışı bir film. Diyalog çok az bu yüzden bazen sıkabiliyor. Fakat arabanın içinde geçen malum diyalog(izleyenler anlayacaktır) filmin hemen hemen tüm ana fikrini dışa vuruyor(Bu arada araba ile anlatılmak istenen nedir o da ayrı bir konu).Sahne geçişleri çok iyi bağlanıyor, müzikler ise bana göre filmde ayrı bir öneme sahip, çünkü bazı sahnelerde çok yoğun ve uzun tutularak bir şeyler anlatmak ister gibiydi, tabii Kylie ablamız da bir parça patlatıyor.
Yine burada böyle yazarak anlatamayacağım tipte bir film bu. Parça parça kısa film tadında da izlenebilir aslında.
Farklı film arayanlar, düşün taşın boktur işin bir film işte. Hala daha düşünüyorum bu sebeple benim kriterlerime göre iyi film. Trier'in de dediği gibi iyi film ayakkabı içinize giren ve sizi rahatsız eden küçük bir taş parçası gibidir.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-26172023931834984262012-12-18T12:43:00.001-08:002012-12-18T12:43:33.635-08:00PietaYakın takipte olduğum Güney Kore sinemasının majör yönetmenlerinden Kim Ki Duk'un son filmi Pieta nihayet torrente düştü ve alelacele indirip izledim.
Öncelikle şunu söylemem gerekir ki film bayağı bir vurucu, oldukça etkilendim ve biraz da şaşırdım, Kim Ki Duk biraz tarzı dışında bir film yapmış ama çok da iyi bir film yapmış.
Film diğer filmleri gibi sert ve sıra dışı karakterlerden oluşsa da temas ettiği noktalar bu kez biraz farklı. Özellikle son 15 dakikası muhteşem
<iframe width="560" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/RRxHbzQryis" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>
Oyunculuklar hemen hemen tüm Uzakdoğu filmlerinde olduğu gibi müthiş, zaten yaratıcılık olarak da üst seviyede bu adamlar, başka başka hikayeler, uçlarda gezinen karakterler hep var da bu filmde bir de ağır kapitalizm eleştirisi var. Belki de insanlık eleştirisi. Aslında her ikisi de. Filmi bir o kadar da feminen buldum ben. Kadın karakterler çok çarpıcı, üstünde gevezelik edip konuşasım var bu filmin ama daha sonra uzun uzadıya yazacağım.
Zaten moralim bozuk şu günlerde, bu film de epey yıprattı beni.
Bu filme 100 dakikanızı ayırıp dikkatle izlemenizi önerip kaçıyorum, bir de film kelimenin tam anlamıyla SÜRÜNDÜRÜYOR...Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-73506476296621236572012-11-05T05:48:00.000-08:002012-11-05T05:51:21.805-08:003 Farklı Kültür 3 AğıtBugün 3 parça ile moralinizi bozmak istiyorum<br />
<br />
Karadeniz menşeili Marsis, parçanın adı Macven Guri, müthiş bir beste<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="allowfullscreen" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/aEXr3se8hzw" width="420"></iframe>
<br />
<br />
Bunalım diyarı İzlanda'dan, yine can yakan bir bayan. Adı Soley<br />
Hem bu kadar sade hem de vurucu olmayı nasıl beceriyor anlamış değilim. Björk'un tahtına mı oynuyorsun anlamadım ki ben seni.<br />
<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="allowfullscreen" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/Tc8qUTiRBfw" width="560"></iframe><br />
<br />
Son darbeyi İspanyolca indireceğim. En tehlikelisi bu, göz yaşartıcı bomba, parça tesirli<br />
Canınız sıkkın ise dinlemeyin bu ağıtı, öyle böyle değil<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="allowfullscreen" frameborder="0" height="315" src="http://www.youtube.com/embed/ak24NElAfgQ" width="420"></iframe>
<br />
<br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-81050149156020982802012-07-20T11:37:00.000-07:002012-07-20T11:37:21.070-07:00Rehber - Ruh<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgDtH_uXAZQSHPW11mmv2Kupt_iJoL9-UNmLlmkoK7oZWES3kMQaPvMJBjfYhNwjpe5x6v3PXXVRTZFTRWZgkhJcF5htdrJ_lcNAxuWhh8LIgtFzfsBR9DQ0mK8GE1bwpCc-7Ri0sCyLg/s1600/tabutta-rovasata.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="232" width="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgDtH_uXAZQSHPW11mmv2Kupt_iJoL9-UNmLlmkoK7oZWES3kMQaPvMJBjfYhNwjpe5x6v3PXXVRTZFTRWZgkhJcF5htdrJ_lcNAxuWhh8LIgtFzfsBR9DQ0mK8GE1bwpCc-7Ri0sCyLg/s320/tabutta-rovasata.jpg" /></a></div>
Tabutta Rövaşata'nın Mahzun'u "Çıkma ekmek var mı?" diye sorar büfeciye. İşte o sorunun öznesi bir gün gelecek ve bir şarkıda karşıma çıkacak, hiç ummazdım. Şarkının sözlerine bayıldım. Yeni duydum bu grubu "Rehber" çok da beğendim, diğer şarkıları da güzel, değişik. Böyle söz yazan adamlara ihtiyaç var.
<iframe width="480" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/_P-seP8RXQA" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-69902356035364647442012-05-10T05:53:00.000-07:002012-05-10T05:54:04.974-07:00Le TrouHapishane filmlerini kim sevmez. Bambaşka bir dünya, başlı başına bir film türü bence. Ve bu türün zirve noktalarından biri. Benim ağzım açık kaldı. Film hakkındaki izlenimlerimi <a href="http://www.sivrisinema.com/gerilim/le-trou/">şurada</a> yazdım. Jacques Becker adlı yönetmen 1960'da çıtayı çok yüksek bir yerlere koymuş. İzleyin - izlettirin efendim.
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkGfLwAE1DajsF3Kj3d2We8rpy0adUQ1hjrTCNvccI3ewsLP8nc-L3we6gc42h4YiCjhMcOdlOkSiIiUoa-uh2W-sZuBmMFHmugFkh1LzJ1IFHr-FEbw1_juvNShroomRyr12t1l9XrHs/s1600/letrou.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkGfLwAE1DajsF3Kj3d2We8rpy0adUQ1hjrTCNvccI3ewsLP8nc-L3we6gc42h4YiCjhMcOdlOkSiIiUoa-uh2W-sZuBmMFHmugFkh1LzJ1IFHr-FEbw1_juvNShroomRyr12t1l9XrHs/s320/letrou.jpg" width="224" /></a></div>
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-76242013353197740252012-02-08T08:08:00.000-08:002012-02-08T08:08:36.552-08:00We Need To Talk About Kevin<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://static.guim.co.uk/sys-images/Guardian/Pix/pictures/2011/10/13/1318506626034/We-Need-to-Talk-about-Kev-007.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="276" src="http://static.guim.co.uk/sys-images/Guardian/Pix/pictures/2011/10/13/1318506626034/We-Need-to-Talk-about-Kev-007.jpg" width="460" /></a></div>
Seneler önce Ratcatcher filmini seyredip çok beğendiğim İskoç kadın yönetmen Lynne Ramsay, son filmi We Need To Talk About Kevin ile komple bir psikolojik gerilim filmine imza atmış. Özellikle teknik yapısından, anlatımından, parçalı kurgusundan ve Johnny Greenwood imzalı müziklerinden çok farklı bir tat aldım. Filmin bir romandan uyarlandığını ise bitiş yazılarından öğrendim. Aslında yavaş yavaş klişe kaçmaya başlayan psikolojik bozuklukların temelinde yatan çocukluk sendromları ile ilgili hikayeye biraz daha farklı bir bakış açısı eklemiş. Görüntü bombardımanı şeklinde ilerleyen bu filmde çok fazla plan var fakat bu sizi filmden asla koparmıyor. Kesik kesik sıralı olmayan bir kurgu tıpkı Innaritu filmlerini andıran cinsten. Çocuk ve anne arasındaki diyaloglar ise bazen eğlenceli bazense tüyler ürpertici olabiliyor. Garip bir dengesi, diken üstünde giden bir yapısı var. Filmin gelgitleri ve uyandırdığı merak duygusu son sahnelere kadar devam ediyor. Aslında sonlara doğru taşlar yerine oturdukça finali kendi kafamızda hazırlar hale geliyoruz. Çok sürpriz olmasa da etkileyici bir final bölümü var filmin.
Evlilik, kadınların iç dünyası, çocuk yetiştirmek ve hepsinden çok çocuk yapmaya hazırlıklı olmak ile ilgili bir film temelde. "İyi karar verin" der cinsten bir söylemi barındırıyor. Ama başka bir bakış açısından bakıldığında ise kötülüğün önüne geçilmez biraz da kadere bırakılmış tohumlarla atılalabileceği anlamı da çıkarılabilir tabii kişiye göre. Filmin rengi kırmızı, ilk sahnesinden son sahnesine kadar kırmızı renkten kurtulamıyoruz. Yönetmenin bu seçiminin altında bir sebep olsa gerek fakat ben tam olarak bulamadım.
Tilda Swinton çirkin ama iyi oyuncular klasmanındaki baş aktrislerdendir her zaman. Ben henüz kötü bir performansına rastlamadım. İlk sahneden itibaren performansını hiç düşürmeden bitirmiş filmi, tebrik etmek gerek.
Sözün özü We Need To talk About Kevin son yıllarda psikolojik gerilim tadında izlediğim en iyi filmlerden biri. Hazır sinemalarda da tek tük salonda dahi olsa oynamakta, tavsiyemdir eşe dosta.<br />
<br />
<iframe width="480" height="320" src="http://www.youtube.com/embed/bV7Y5cylhNc" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-91217463398257367422012-02-03T14:24:00.000-08:002012-02-08T06:57:24.245-08:00Kavır meCover mevzusu bana her daim çekici gelmiştir.Sevdiğim bir parçayı sevmediğim bir sanatçı ya da sevmediğim bir parçayı sevdiğim sanatçıların yorumlaması.En güzeli ise sevdiğim bir parçayı sevdiğim bambaşka bir sanatçının yorumlaması.Güzel coverlar buldum son zamanlarda,evire çevire dinliyorum
<iframe width="480" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/uqT6aMvH41A" frameborder="0" allowfullscreen></iframe>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/0ahc1b0Tm7A" width="480"></iframe>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/sx1b1en2D_M" width="480"></iframe>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/hApeZnjvBso" width="480"></iframe>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/ChNW7Ey7KkM" width="480"></iframe>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/u3H65ek9ZKs" width="480"></iframe>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/XCMrGSbjieE" width="480"></iframe>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/mvN0O7jkbQI" width="480"></iframe>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="360" src="http://www.youtube.com/embed/yM5kCRrZ2ZE" width="480"></iframe>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-85280776552826266882012-01-13T13:02:00.000-08:002012-01-13T13:02:56.242-08:00Toprağın Bol Olsun Lefter KüçükandonyadisFutbolun futbol olduğu yıllardan, en eskilerden, çınarlardan birisiydi o. Toprağı bol, mekanı cennet olsun...
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBBTUUjtbSlPQ4jSbxGV_wNcIR_4BEt9-1cHotzHzW-l6wQjuo_UAj11Cdh56c_WILSnEdDsh5jA2yauHuNIJr2RiUMFecd6SN-NQgszUTV_aUkIb5OmUB7JD43PqBbAYALsJHv9EYjvg/s1600/lefter17.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="241" width="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBBTUUjtbSlPQ4jSbxGV_wNcIR_4BEt9-1cHotzHzW-l6wQjuo_UAj11Cdh56c_WILSnEdDsh5jA2yauHuNIJr2RiUMFecd6SN-NQgszUTV_aUkIb5OmUB7JD43PqBbAYALsJHv9EYjvg/s320/lefter17.jpg" /></a></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-27032484465458895182012-01-02T23:54:00.000-08:002012-01-02T23:58:38.208-08:00Metin Kurt gibi yalnızız ceza sahasında sen mi güzeldin yoksa hayat mı güzel?<br />
yani iki şişe ucuz şarap bir tarih yazabilir <br />
verdiğim tüm sözler bir anda uçabilir <br />
sıcak bir bira <br />
aşk sendikasında<br />
metin kurt gibi yalnızız ceza sahasında <br />
<br />
Kesmeşeker'in son albümünü uzun süredir bekliyordum. Birkaç parçası dolaşıyordu etrafda, hepsi heyecanlandırıyor beni. Üniversite 1.sınıfta tanıştım Cenk Taner ve arkadaşlarıyla, "Aşk ve Para" albümü elimdeydi kaset formatında. O zamanlar walkmanler ölmemiş, CDçalarlar ise zengin işi olarak yer ediyor ortamlarda, internet ise kafelerden ibaret ( yaşlanmış gibi hissettim bir anda nedense ) . Daha sonra diğer albümlerini dinledim ama asıl Cenk Taner'in solo albümlerine vuruldum. Kadıköy soundu diyorlardı, "Buradan Uzaklara" , "Eğ Başını Eğeceksen", "Tek Kişiyim Ben Hala" gibi vurucu parçalarla her daim bana en yakın müzisyenlerden biri oldu Cenk Taner, bazen bir arkadaş kadar yakın. Söz yazarlığı konusunda ise yaşayan en yetenekli sanatçılardan biridir bana göre.<br />
<br />
<iframe src="http://www.youtube.com/embed/0zJfzUiHyww?fs=1" allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" width="459"></iframe>
<br />
Bu arada kendisi bir futbol bağımlısı yukardaki yeni şarkısının sözlerinden de anlaşılacağı gibi ve parçalarının hemen hemen hepsine bir futbol figürü, deyimi, hikayesi sıkışır. Bir şarkısında;<br />
<br />
"iki taştan bir kale olmaz artık" der mesela,<br />
<br />
"Vakit çaldım yalan attım<br />
Doping de yaptım şike de<br />
Her yol mübahtı bilirsin aşk cinnetlerinde" diye yazar "Böyle Şeyler İşte" adlı parçasında<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/X9GWy7kaotk?fs=1" width="459"></iframe>
<br />
Kadıköylüdür, Fenerbahçelidir, saygı duyulasıdır Cenk Taner. <br />
<br />Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-68963551285178016612011-12-27T00:07:00.000-08:002012-01-02T04:03:30.568-08:00Saian - Feleğin Çemberine 40 KurşunProtest müziği seviyorum. Fakat bu topraklarda çok da cesaret edilen, kulak kabartılan bir tarz değil. Say deseler Bandista derim, Grup Yorum derim, Rashit derim, eskilerden Ahmet Kaya var. Bunun dışında albümlerinde veya konserlerinde araya 1-2 parça sıkıştıranlar var. Bazen Duman, Ezginin Günlüğü'nün eski parçaları, Kazım Koyuncu vardı mesela. Ama yine de 70milyonun üstünde bir nüfusa ve bunca soruna rağmen bu sayı çok çok az bence. Acaba müzikologlar bunu araştırıyor mu?<br />
<br />
Yalnız Underground Rap 'de müthiş bir enerji var. Biraz nette araştırınca sıkı işlerin yapıldığını anladım. Çok cesur, sivri dilli ve sertler. Tam sokak ruhu. Özellikle Saian gerçekten müthiş bir adam ve şu an belki de bu işte Türkiye'nin en iyisi. Bilgisi, birikimi ve müzikal çeşitliliği üst seviyede. DaPoet, Patron ve Karaçalı da diğer üretken protest rapperlar. Ortada ciddi anlamda bir öfke var ülkede ve dünyada dönenlere karşı. Takdir etmemek mümkün değil.<br />
<br />
Şu video ise gerek görsel anlamda gerekse söyledikleriyle son yıllardaki en iyi parçalardan biri. 10 üzerinden 10<br />
<br />
<iframe src="http://player.vimeo.com/video/29925274?title=0&byline=0&portrait=0" width="400" height="320" frameborder="0" webkitAllowFullScreen mozallowfullscreen allowFullScreen></iframe><p><a href="http://vimeo.com/29925274">Feleğin Çemberine 40 Kurşun - Kinetik Tipografi</a> from <a href="http://vimeo.com/esoylu">egemen soylu</a> on <a href="http://vimeo.com">Vimeo</a>.</p>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-23504047754478886552011-12-22T07:07:00.000-08:002011-12-25T09:07:34.673-08:00Jodaeiye Nader az Simin - A Separation<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3kY3IULd7cr9Vt-0DWkWqjcmSBoXZXkQ2o-OQPzdviVGzLWZkasPRfTroNtgaEz4Hf6_EIV5NH6_dKgeFjIg-gi3lPvMRQJcKqMpzttofC95jF4KXd2qww_Wj0UhCUUgiJpN-eM-flaI/s1600/a-separation.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3kY3IULd7cr9Vt-0DWkWqjcmSBoXZXkQ2o-OQPzdviVGzLWZkasPRfTroNtgaEz4Hf6_EIV5NH6_dKgeFjIg-gi3lPvMRQJcKqMpzttofC95jF4KXd2qww_Wj0UhCUUgiJpN-eM-flaI/s320/a-separation.jpg" width="320" /></a></div>
İzleyeni daha ilk dakikalarından bir vicdan muhasabesi yapmaya iten eşi benzeri olmayan bir İran filmi. Uzun süre bekledim, nihayet nete düştü ve izledim. Açıkcası izlediğim diğer İran filmleri kadar iyi olması bir kenara onlardan daha farklı bir yapıya sahip. Evet yine etkileyici, düşündürücü ama bu sefer izleyen ile değişik bir interaktif bağ kuran bir özelliği var bu filmin. 2011 yılında çok film izlediğimi söyleyemem fakat bunun kadar etkileyicisini bu sene görmedim. Film için daha ayrıntılı yazdığım yazı <a href="http://www.sivrisinema.com/dram/jodaeiye-nader-az-simin/">şurada..</a><br />
<br />
<iframe align"center"="" allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="http://www.youtube.com/embed/B2Sswx_vrWk?fs=1" width="480">&amp;lt;p&amp;gt;&amp;amp;amp;amp;amp;lt;p&amp;amp;amp;amp;amp;gt;&amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;lt;p&amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;gt;&amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;lt;br&amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;gt; &amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;lt;br&amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;gt;&amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;lt;/p&amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;amp;gt;&amp;amp;amp;amp;amp;lt;/p&amp;amp;amp;amp;amp;gt;&amp;lt;/p&amp;gt;</iframe>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-22317323862259925072011-12-12T13:21:00.000-08:002011-12-12T13:21:12.360-08:00Yeraltı Geliyor...Zeki Demirkubuz'un büyük bir heyecan ve merakla beklediğim "Yeraltı" adlı filminin ilk izlenimleri yayınlandı. Kitaba bayılmış biri olarak filmi çıktığı gibi görmek istiyorum. Aslında bu video 1-2 ay önce yayınlanmıştı ama garip bir şekilde netten kaldırılmıştı. Herneyse Sırrı Süreyya Önder ve Engin Günaydın biraz "Zeki" dedikodusu yapıyorlar. Çok keyifli.<br />
<br />
<iframe width="459" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/bgBZjCNirhw?fs=1" frameborder="0" allowFullScreen=""></iframe>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-16097641326061416852011-12-09T12:31:00.000-08:002011-12-09T12:33:11.369-08:00Lana Del ReyAdını önce saygıdeğer indie müzik portallarından duydum, pek önemsemedim, 2-3 gün önce tekrar karşıma çıktı bu isim. Yeni albümü merakla bekleniyormuş. Merak ettim aslında ismi daha çok LaLiga takımlarının sıradan futbolcularını andırsa da sesi ve müziği hiç de öyle değil. Sözlerinde bir Amerikan alt kültür karmaşası ve sesinde garip bir hüzün barındırıyor. Özellikle bu Video Games çok tesirli.<br />
<br />
<iframe width="480" height="270" src="http://www.youtube.com/embed/HO1OV5B_JDw?fs=1" frameborder="0" allowFullScreen=""></iframe><br />
<br />
Ve ben son 2-3 günden beri piyasada ne kadar parçası varsa indirip yolda, ofiste, evde her yerde bu bayanı dinliyorum. Gerçekten bahsedildiği kadar iyi. Wikipedia'da yazdığına göre ismi Lana Turner adında eski bir Hollywood oyuncusundan ve Ford'un eski bir modeli Del Rey'den geliyormuş. <br />
<br />
<iframe width="480" height="270" src="http://www.youtube.com/embed/4Gg8pZYjCTM?fs=1" frameborder="0" allowFullScreen=""></iframe><br />
<br />
Video kliplerinde de yine ismine yakaşır bol bol eski film ve video görüntüleri mevcut. Yeni albümünün ilk parçası "Born To Die" yine çok vurucu. Merakla takipdeyiz efendim... <br />
<br />
<iframe width="480" height="270" src="http://www.youtube.com/embed/eGR1iDuKabU?fs=1" frameborder="0" allowFullScreen=""></iframe>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-60010565852399667762011-11-25T14:39:00.000-08:002011-11-25T14:43:15.344-08:00Yeni BişeylerBu çok sevdiğim, çok güldüğüm "Moral Bozukluğu ve 31" filminde vardı. "İki mp3, bir tane de klip kaldı sonra uyuycam hem de umarım bu sefer televizyonu hiç açmıycam" diyor Onor Bumbum.<br />
<br />
<iframe width="459" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/qjtnDp089Ew?fs=1" frameborder="0" allowFullScreen=""></iframe><br />
<br />
Grubun ismi pek fantastiko, keza parçalar da öyle. Arabesk sözler post punk gibi müzik <br />
<br />
<iframe width="459" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/92ZsLAakueE?fs=1" frameborder="0" allowFullScreen=""></iframe><br />
<br />
Bu da güzel, umut dolu.<br />
<br />
<iframe src="http://www.youtube.com/embed/u2aNcFCppUw?fs=1" allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" width="459"></iframe>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-58891562070628457142011-11-19T13:35:00.000-08:002011-11-19T13:35:56.879-08:00Umut Sarıkaya ve Müzisyenler<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgYQiO6ze_CDBw2D0bxGLaWzqBdtl19x7ArRpJ084nerMHSOGGuwWrxd5KFH6zOYr2w5WPvv2sxMU9giFHs2ZxIr_88_vKDihF3FTphJlIPpKZ2Y-NbpUThNPnxb4VLlUwJeB7IkMbr5M/s1600/umut_21.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="245" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgYQiO6ze_CDBw2D0bxGLaWzqBdtl19x7ArRpJ084nerMHSOGGuwWrxd5KFH6zOYr2w5WPvv2sxMU9giFHs2ZxIr_88_vKDihF3FTphJlIPpKZ2Y-NbpUThNPnxb4VLlUwJeB7IkMbr5M/s320/umut_21.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8B9BnNX4Y1ebzBhN-HVaBWBnj-Kxl4z1N-2HejCK9rVayceZYse_FkiY_GFvMoBYhmXVyK-42ASeWPq4C_Sa0TgQ_-K8NJun3bIVTw2DJB8bucnjT8k5faN2RKL4GIWatJVUPHYgRSiA/s1600/umut_2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="265" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg8B9BnNX4Y1ebzBhN-HVaBWBnj-Kxl4z1N-2HejCK9rVayceZYse_FkiY_GFvMoBYhmXVyK-42ASeWPq4C_Sa0TgQ_-K8NJun3bIVTw2DJB8bucnjT8k5faN2RKL4GIWatJVUPHYgRSiA/s320/umut_2.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMAZYHhApF1AXcvkO5Jv8QoWlnKPmbplDprE-2a7eC7A1HEIyCmp3_23-cZukQSe8YyFWRLtFvw6ubJGhmTX4VEHu8IOxLRuaHrJ072x4Jcnsx1wI6UArVrgcr8U8tqZ4RyDvGyX7Cbrw/s1600/umut_4.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="254" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMAZYHhApF1AXcvkO5Jv8QoWlnKPmbplDprE-2a7eC7A1HEIyCmp3_23-cZukQSe8YyFWRLtFvw6ubJGhmTX4VEHu8IOxLRuaHrJ072x4Jcnsx1wI6UArVrgcr8U8tqZ4RyDvGyX7Cbrw/s320/umut_4.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNoTb97Hs8S4KcasEui02pcFKQaxfvrkt9coteQ00R0tGmYG4kO-jmet3q_7sRS600qy0wrD-Lmb_s5kosSWXfAKW-IGZ_ymLFMSYPiAaeJzz7jDWqH0wKz7S8zHjh1psPO-iWWt3zD4s/s1600/umut_5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="234" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjNoTb97Hs8S4KcasEui02pcFKQaxfvrkt9coteQ00R0tGmYG4kO-jmet3q_7sRS600qy0wrD-Lmb_s5kosSWXfAKW-IGZ_ymLFMSYPiAaeJzz7jDWqH0wKz7S8zHjh1psPO-iWWt3zD4s/s320/umut_5.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvZg5iYHA9B_nDzfGPSAgI3sTG40QI6hOxxMpkdiznUh2Sxbv_2DSGJfE1mv2KrhU8r2pmxbE37Lcx8htMZbsbrQDJ7-6Vf5kQRNdvVz_mthXEeqs4JIeTVNgUK0n896r5Si2Yi7iSxT0/s1600/umut_6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="305" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjvZg5iYHA9B_nDzfGPSAgI3sTG40QI6hOxxMpkdiznUh2Sxbv_2DSGJfE1mv2KrhU8r2pmxbE37Lcx8htMZbsbrQDJ7-6Vf5kQRNdvVz_mthXEeqs4JIeTVNgUK0n896r5Si2Yi7iSxT0/s320/umut_6.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnAeTpbX_Awr-0n_T8un0wmeWI7O5l0V2W8PfK8LMDZvIN9BV7srAyAdq1E61zX1yD89QXI4ozfi7fvUbrOKzlaYRpP1Hr2HDS3oRVfgDo_hRtEeTe7fv0aRHB2a02AYeWrR6knm-Q370/s1600/umut_12.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="277" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnAeTpbX_Awr-0n_T8un0wmeWI7O5l0V2W8PfK8LMDZvIN9BV7srAyAdq1E61zX1yD89QXI4ozfi7fvUbrOKzlaYRpP1Hr2HDS3oRVfgDo_hRtEeTe7fv0aRHB2a02AYeWrR6knm-Q370/s320/umut_12.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGGauM5sSIsBvDq4Ad63w2BZMWRyRrbhMl0YKv2nwMktGCrMJXjxiF0-aQBfHfK2IgsrPTs9DzcqOpTuWfXBp67Ka_sOtxX4YcN8W3-ZE9q8tu0lQI6dKXEiOtAjnd6Z-e7LtD89r-NiU/s1600/umut_15.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGGauM5sSIsBvDq4Ad63w2BZMWRyRrbhMl0YKv2nwMktGCrMJXjxiF0-aQBfHfK2IgsrPTs9DzcqOpTuWfXBp67Ka_sOtxX4YcN8W3-ZE9q8tu0lQI6dKXEiOtAjnd6Z-e7LtD89r-NiU/s320/umut_15.jpg" width="242" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisuHmLuXacJinHjrOWn89ZYDdTfFGkPVHAvXTSJb0F-7TulRW7o03jlMRmRLp0-ctt8iyzxWH5yBBCvhfvsZS0VtZy5iRhdtgC6sfVeBFU8kCfzaW8Azc6OJ8JN9OqWpUzrteDD77ta3U/s1600/umut_20.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="284" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEisuHmLuXacJinHjrOWn89ZYDdTfFGkPVHAvXTSJb0F-7TulRW7o03jlMRmRLp0-ctt8iyzxWH5yBBCvhfvsZS0VtZy5iRhdtgC6sfVeBFU8kCfzaW8Azc6OJ8JN9OqWpUzrteDD77ta3U/s320/umut_20.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh19-TAJFNtEclmNBE-L-C2S-smP79MeBLKUUnr8OHa1KRmYqNek3pPG0tNYxD88NgKTGPjFK-ViNRaB_P9WDNYhBPNfx0JOAOgu1m4VpbMnBLrwmd5do1FQDZWNn1EyXP2b20mX9oCw30/s1600/umut_23.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh19-TAJFNtEclmNBE-L-C2S-smP79MeBLKUUnr8OHa1KRmYqNek3pPG0tNYxD88NgKTGPjFK-ViNRaB_P9WDNYhBPNfx0JOAOgu1m4VpbMnBLrwmd5do1FQDZWNn1EyXP2b20mX9oCw30/s320/umut_23.jpg" width="297" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFu-wiPbRFoBjD1SS-W5dRCZAhdgxL1tTeIe9dS3qdeUV1sNqxwmfO4IemQcPBf6QtpsuVogF_U4eIVrtBoD-lOpdJWcOIRT12_N6Ex2E2baSUlyRdzAUC39p9ygVdqqJXb-zOoIqjyQY/s1600/umut_22.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFu-wiPbRFoBjD1SS-W5dRCZAhdgxL1tTeIe9dS3qdeUV1sNqxwmfO4IemQcPBf6QtpsuVogF_U4eIVrtBoD-lOpdJWcOIRT12_N6Ex2E2baSUlyRdzAUC39p9ygVdqqJXb-zOoIqjyQY/s320/umut_22.jpg" width="256" /></a></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-3320587917158138052011-11-14T12:30:00.000-08:002011-11-14T12:32:44.955-08:00Sonsuz Sokaklar - Bölüm 1Dünyanın çeşitli yerlerinden sokak sanatçılarına ait çalışmalar. Adamlar yapmış.<br />
Ayrıca tıkla büyük halini gör, ayrıntılı incele (Bence) <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXf_oq_pblvl4EGyAXQuapJZaAHNGWcG_dSK8bCCmWlVcCLOwTAgTsHm3UJ0T-IbMR2MzDCbKO20UsfjdrlnDyTS18antVRyxjYDIczUenx9Y-sdBHJ3F4Dao0p5DU1B29p90KHJ_BEVY/s1600/street_art_wall_01.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjXf_oq_pblvl4EGyAXQuapJZaAHNGWcG_dSK8bCCmWlVcCLOwTAgTsHm3UJ0T-IbMR2MzDCbKO20UsfjdrlnDyTS18antVRyxjYDIczUenx9Y-sdBHJ3F4Dao0p5DU1B29p90KHJ_BEVY/s320/street_art_wall_01.jpeg" width="240" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZJIE9pdA_PS4Sej-K5yfd1Cg8s_f3WAP4XTntKfIAIAiprOzC28RIRnnCRps3QKr-qcjd-h5Z4sl3IIllLjIrKYOH-3-Uigs3nBWSOWctGsGpiaX7SD4kV2X7D4ztCbzdo0hMUuxBi1s/s1600/street_art_wall_8_3d.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="206" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZJIE9pdA_PS4Sej-K5yfd1Cg8s_f3WAP4XTntKfIAIAiprOzC28RIRnnCRps3QKr-qcjd-h5Z4sl3IIllLjIrKYOH-3-Uigs3nBWSOWctGsGpiaX7SD4kV2X7D4ztCbzdo0hMUuxBi1s/s320/street_art_wall_8_3d.jpeg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQJE00NLpyDD_27tzciKIR8mNVYv-y8NuCcas7hpmutC2aa9rWxqWLyV_AkT5w1PRzq-o7LLqzW1Ywh6S5AkA6B7bnknTv6esNIiWQYw4sR1g6euPzo9gVCCKhr1Y6JzqDjACWBvWBUuw/s1600/street_art_wall_11.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQJE00NLpyDD_27tzciKIR8mNVYv-y8NuCcas7hpmutC2aa9rWxqWLyV_AkT5w1PRzq-o7LLqzW1Ywh6S5AkA6B7bnknTv6esNIiWQYw4sR1g6euPzo9gVCCKhr1Y6JzqDjACWBvWBUuw/s320/street_art_wall_11.jpeg" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjm75hoh-m_uDz3321kgc7IOivnG99URNaNJPpfMd3w1w1POX1BMztHXKT-WIbQ63ZW5X66_xO25x1Tk1GdtOINwfL_0R6-xwHwF1uSMF8WW7PA6el4D4P69OGdwL1ETZNIVJjPImrhz08/s1600/street_art_wall_13.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjm75hoh-m_uDz3321kgc7IOivnG99URNaNJPpfMd3w1w1POX1BMztHXKT-WIbQ63ZW5X66_xO25x1Tk1GdtOINwfL_0R6-xwHwF1uSMF8WW7PA6el4D4P69OGdwL1ETZNIVJjPImrhz08/s320/street_art_wall_13.jpeg" width="239" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8Vgxto_1I4-DvxSlvqtqyf8FHFyGgvAWKNenf1vpLbGOCEvFrn7VrPWA_z3WxFToHVyZJYsUu6fjhyphenhyphenJJbAvXhdEM3HoBzrs35qCj6utTUBdcxYoQH59dZ-kHLnHDVMCXWkLsgklkPZlQ/s1600/1116.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8Vgxto_1I4-DvxSlvqtqyf8FHFyGgvAWKNenf1vpLbGOCEvFrn7VrPWA_z3WxFToHVyZJYsUu6fjhyphenhyphenJJbAvXhdEM3HoBzrs35qCj6utTUBdcxYoQH59dZ-kHLnHDVMCXWkLsgklkPZlQ/s320/1116.jpg" width="320" /></a></div> <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5Mlcks-zAPLYexZHPBS1_W17GhobcaEIwOmSpwrkePHQFIy9b5700Aqc83mWuFewT-YOLg2a1IM1lhkjTXLCFKioJ0F084PruZbn3kg2KEoYeugpCRaJkl0EfuTL_dS4RUcNsiKUhHKA/s1600/714.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh5Mlcks-zAPLYexZHPBS1_W17GhobcaEIwOmSpwrkePHQFIy9b5700Aqc83mWuFewT-YOLg2a1IM1lhkjTXLCFKioJ0F084PruZbn3kg2KEoYeugpCRaJkl0EfuTL_dS4RUcNsiKUhHKA/s320/714.jpg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkOjAHJ4X87fcnZ17sYDxOvY7G9-5lY94hS4rwScLK001ck0GulD2IhiqrmLr4JB8o0XLMrAs7iCVoMuNSD1QQYgNApR-s4uZqrf3vqN2QbqXFt2gaXxJjv4gTm8aQsa3oGnaUrKaWhuw/s1600/street_art_wall_21.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkOjAHJ4X87fcnZ17sYDxOvY7G9-5lY94hS4rwScLK001ck0GulD2IhiqrmLr4JB8o0XLMrAs7iCVoMuNSD1QQYgNApR-s4uZqrf3vqN2QbqXFt2gaXxJjv4gTm8aQsa3oGnaUrKaWhuw/s320/street_art_wall_21.jpeg" width="213" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3I2oWeS_lpQ1JReaIGA3sPa4oFfoVweumX76KuOjt0MCrm6xanj_S4yvWwirUpULSgB_B_7fb2kvLi8Er-0dAmyLYGJFqUozLXJgZMIjsCsGnctnlXWik_aSlTBrhYuCUui3wabO82lM/s1600/street_art_wall_25.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj3I2oWeS_lpQ1JReaIGA3sPa4oFfoVweumX76KuOjt0MCrm6xanj_S4yvWwirUpULSgB_B_7fb2kvLi8Er-0dAmyLYGJFqUozLXJgZMIjsCsGnctnlXWik_aSlTBrhYuCUui3wabO82lM/s320/street_art_wall_25.jpeg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjK4huYKH_zLDpnbC4iAOnWIu7V8rT6QYh7HBHh_qYbw65cAIxFwmcOcWwaGGymY4sUX-a-PJDKEnHCW1GKTh-mhP8lxuq-Q9eGKZjW0rNiUmZoF7lDnZwWtucC6zuSgC8AT0pVwe96kUo/s1600/street_art_wall_31.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjK4huYKH_zLDpnbC4iAOnWIu7V8rT6QYh7HBHh_qYbw65cAIxFwmcOcWwaGGymY4sUX-a-PJDKEnHCW1GKTh-mhP8lxuq-Q9eGKZjW0rNiUmZoF7lDnZwWtucC6zuSgC8AT0pVwe96kUo/s320/street_art_wall_31.jpeg" width="240" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1JvwCLn3UCjC__3Wmv7SUHA4HXXGeYqf-tON49-Li_p1Pad-8hxh3UgdBorhr-12EAA9yQrnhLnWFl_-DdaClZlaPkoiMAXM5_yXAe80Cq0on7nQwoaND49s7L0Dd3hqFfLJt9rvC-8I/s1600/street_art_wall_37.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj1JvwCLn3UCjC__3Wmv7SUHA4HXXGeYqf-tON49-Li_p1Pad-8hxh3UgdBorhr-12EAA9yQrnhLnWFl_-DdaClZlaPkoiMAXM5_yXAe80Cq0on7nQwoaND49s7L0Dd3hqFfLJt9rvC-8I/s320/street_art_wall_37.jpeg" width="255" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiU1tSpBs8CH1wWZd0cDcOA6js9g_ZMu2VDhMy2_wTn5YCqyNRwi8E8VUBlA75DiPITw7htDbksO8q_FzLYwJlzgKeqOKVQYu545_6YMYu7txff4W91Z8HKQ5IAQQ4RGtdsoTt6j3KJQxk/s1600/street_art_wall_39.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiU1tSpBs8CH1wWZd0cDcOA6js9g_ZMu2VDhMy2_wTn5YCqyNRwi8E8VUBlA75DiPITw7htDbksO8q_FzLYwJlzgKeqOKVQYu545_6YMYu7txff4W91Z8HKQ5IAQQ4RGtdsoTt6j3KJQxk/s320/street_art_wall_39.jpeg" width="240" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiydJro0ozgHuIgfmD-To4feiwslQqG8_G_bj90_6qw8gLitsmOsd50MyuXLnPPnBPU9c1OMlEFhvV8oIoJRBBMUMspLx75veTXpzlhX99GB776Q5wPTXWcwly2Zd5GTVqyEBia84qNfDQ/s1600/street_art_wall_42.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiydJro0ozgHuIgfmD-To4feiwslQqG8_G_bj90_6qw8gLitsmOsd50MyuXLnPPnBPU9c1OMlEFhvV8oIoJRBBMUMspLx75veTXpzlhX99GB776Q5wPTXWcwly2Zd5GTVqyEBia84qNfDQ/s320/street_art_wall_42.jpeg" width="240" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7yKbbkwNFSiwelUyT1SDOiF4gtTfNHQdIW3FwbjkjaYO14IC0jsXBWOuPqcdKHecEY4nFvrZjsnUt6gEVe1xb_SD2FD51T_MLugtao7-cOwe5TsNI2orGTjaUyp0c4T8k2ubkSnZrFVE/s1600/street_art_wall_44_3d1.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh7yKbbkwNFSiwelUyT1SDOiF4gtTfNHQdIW3FwbjkjaYO14IC0jsXBWOuPqcdKHecEY4nFvrZjsnUt6gEVe1xb_SD2FD51T_MLugtao7-cOwe5TsNI2orGTjaUyp0c4T8k2ubkSnZrFVE/s320/street_art_wall_44_3d1.jpeg" width="212" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhP-4XN11bzhHhyphenhyphenYtnRw_I_mkKc0iPZbzAsQJsxAGEj0v5jmcf6D6vqQOyRcNsiLfYojyN8nzJdd5sCmJGly1jOZ9BUDPSyl3CRnVBnx3Ib09xi0PAOMWIYUiU3wecbV1-PlJK1OGe89w4/s1600/street_art_wall_48.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhP-4XN11bzhHhyphenhyphenYtnRw_I_mkKc0iPZbzAsQJsxAGEj0v5jmcf6D6vqQOyRcNsiLfYojyN8nzJdd5sCmJGly1jOZ9BUDPSyl3CRnVBnx3Ib09xi0PAOMWIYUiU3wecbV1-PlJK1OGe89w4/s320/street_art_wall_48.jpeg" width="213" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5_4kJ8mycBQtdre8lMf4aMHb4i8vmFskIXjJc5nANK8bOLfb2ZGkQzAkjRDS8XZAG_pJp9JrOYKPpLLsMmmxS-qVWTPId99-O3us6TrBDmh94FS6P_-f2lgcNIOKUSCYqMxwJZQb4q28/s1600/street_art_wall_50_jr.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5_4kJ8mycBQtdre8lMf4aMHb4i8vmFskIXjJc5nANK8bOLfb2ZGkQzAkjRDS8XZAG_pJp9JrOYKPpLLsMmmxS-qVWTPId99-O3us6TrBDmh94FS6P_-f2lgcNIOKUSCYqMxwJZQb4q28/s320/street_art_wall_50_jr.jpeg" width="239" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEholbF94PfzlgOR1dJb4czezflszFh73CODsR-7RSdULcPiU4stzgdEnT3DPPIrDE09wZeYeE4GEwnDPyGRNbmnm8CV5teOYslQNATXDKmWSMRv6RCctNP_YOuzVg-UWk5diLa7TBgPHcE/s1600/street_art_wall_53_blu.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEholbF94PfzlgOR1dJb4czezflszFh73CODsR-7RSdULcPiU4stzgdEnT3DPPIrDE09wZeYeE4GEwnDPyGRNbmnm8CV5teOYslQNATXDKmWSMRv6RCctNP_YOuzVg-UWk5diLa7TBgPHcE/s320/street_art_wall_53_blu.jpeg" width="214" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgb_xenF1y8Q1Ff4ajYdNKE8hAr1Iqka2LhvCpKwSigOj6_cyw3I0qw7G_vWmVwGGu4FA9j-soWNWoXCgiKFsHqd6teiejPHjDXsnWkZ8ev-KODqxDmUwN9eHqhW8w8kZexLxYvsjIipwk/s1600/street_art_wall_54_blu.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgb_xenF1y8Q1Ff4ajYdNKE8hAr1Iqka2LhvCpKwSigOj6_cyw3I0qw7G_vWmVwGGu4FA9j-soWNWoXCgiKFsHqd6teiejPHjDXsnWkZ8ev-KODqxDmUwN9eHqhW8w8kZexLxYvsjIipwk/s320/street_art_wall_54_blu.jpeg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipmE8YGnB2Lu61bKwRp3Ftg9ViDplC9hdpm6WEOGh7O59iypll1oOqxUueIVdyGzWDC4co2GQHYIeYkBjGWvTMmfUQi9CSqRFMDRQ3NicxkgMK_YRfVJw7KAt7sVlKx5bFnSwZs6_7j5k/s1600/street_art_wall_57.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipmE8YGnB2Lu61bKwRp3Ftg9ViDplC9hdpm6WEOGh7O59iypll1oOqxUueIVdyGzWDC4co2GQHYIeYkBjGWvTMmfUQi9CSqRFMDRQ3NicxkgMK_YRfVJw7KAt7sVlKx5bFnSwZs6_7j5k/s320/street_art_wall_57.jpeg" width="320" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSNVZ5Ow3FSxjbHrVZd5NRh36P85QZIKx375tY3kTpqVOROpBhCkrGNmaGmvJde53nLcqihnbDzON_9xQPGrEV33AtQIzV1ckLhriH-6I-hSvr7-JhLMCTsIp0GO6Zro_GoExS8ZtgYeY/s1600/street_art_wall_60_3d.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjSNVZ5Ow3FSxjbHrVZd5NRh36P85QZIKx375tY3kTpqVOROpBhCkrGNmaGmvJde53nLcqihnbDzON_9xQPGrEV33AtQIzV1ckLhriH-6I-hSvr7-JhLMCTsIp0GO6Zro_GoExS8ZtgYeY/s320/street_art_wall_60_3d.jpeg" width="214" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKyU41rgIwaWvrJGel_KRKF6Y9jXhbFiWTSgErfB6Q5v2E9UQrwMARsiApkkzDy-oHoZg6y0TGsYczEHuDKitOy26m6z9Vma1eNzx3Y_LKVnXB3bkDedIoZyhTE13urfX_juox1wglqjE/s1600/tasso-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgKyU41rgIwaWvrJGel_KRKF6Y9jXhbFiWTSgErfB6Q5v2E9UQrwMARsiApkkzDy-oHoZg6y0TGsYczEHuDKitOy26m6z9Vma1eNzx3Y_LKVnXB3bkDedIoZyhTE13urfX_juox1wglqjE/s320/tasso-1.jpg" width="240" /></a></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-_dsecuBjcz_l1VuU9SCFo5DL96EyVWAJCpBPyQNjKmlEn0dHFkTTL7cKy_4lmCbeR9NO733vrRezylhi4uPpJbvjzk8QcCy9794tETT6iOOwSnLDS_pDwBZkNpyD02I4ToAQS-KbY_0/s1600/street_art_wall_70_3d.jpeg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj-_dsecuBjcz_l1VuU9SCFo5DL96EyVWAJCpBPyQNjKmlEn0dHFkTTL7cKy_4lmCbeR9NO733vrRezylhi4uPpJbvjzk8QcCy9794tETT6iOOwSnLDS_pDwBZkNpyD02I4ToAQS-KbY_0/s320/street_art_wall_70_3d.jpeg" width="252" /></a></div>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-62682232429987374132011-11-02T12:46:00.000-07:002011-11-02T15:27:27.767-07:00Nakedİngiltere'nin en saygıdeğer yönetmenlerinden Mike Leigh'in izlediğim ilk filmi Naked. Ve başta gördüğüm en sıradışı karakterlerden Johnny olmak üzere, zekice diyalogları, iyi oyunculukları ve etkileyici müziğiyle bayıldığım bir film oldu Naked.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEihI9wcOME6e_1gWyW5uKRWpZdnusThxiyw5s_2wDE3Bsylh1MUkhzlD4d6Wdwluljyx44S0a9CL83Hsmi-4OtM3nLMr4SHeWr5RhzBOi3jqm1J5pu_qQaEW5GJjvXAxKxp46u8QK6vjwE/s1600/3949_jpg_280x450_q85.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="320" width="198" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEihI9wcOME6e_1gWyW5uKRWpZdnusThxiyw5s_2wDE3Bsylh1MUkhzlD4d6Wdwluljyx44S0a9CL83Hsmi-4OtM3nLMr4SHeWr5RhzBOi3jqm1J5pu_qQaEW5GJjvXAxKxp46u8QK6vjwE/s320/3949_jpg_280x450_q85.jpg" /></a></div><br />
<br />
Adamımız Johnny'nin Manchester'dan Londra'ya eski sevgilisinin yanına gelmesiyle başlıyor film. Burada eski sevgilisinin ev arkadaşıyla yakınlaşıyor ve hikaye başlıyor. Aslında çok da abartılacak bir hikayesi yok filmin ama Johnny öyle bir karakter ki filmi ilginç kılıyor. İnanılmaz entellektüel, zeki ve cool, biraz geveze ve çok hazır cevap, geceleri sokaklarda dolaşıyor,bazen junkielerle takılıyor, kadınların evlerine sızıyor, onları zekasıyla kandırıyor ve geceyi geçirecek bir yeri oluyor. Çünkü o bir serseri, bir bakıma bir evsiz . Johnny'nin bu özellikleri yanında asıl kötü yanı cinsellik sırasında şiddete eğilimi olması. Buna 2-3 sahnede tanık oluyoruz. Dediğim gibi Johnny sinema tarinin enteresan karakterlerinden biri bir nevi Tyler Durden hatta. Filmin bir sahnesinde öyle bir diyalog var ki ağzımı açık bıraktı doğrusu. Yaklaşık 10-15 dakika süren müthiş bir diyalog barındırıyor bu film. Oldukça varoluşçu bir muhabbet. Bu diyalog adamımız Johnny ve bir güvenlik görevlisi arasında geçiyor işte bu sahnede Johnny, Tyler'in abisi gibiymiş gibi konuşuyor, sanki onun gelişini haber veriyor. <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXwUN9xVsimYWdp1e_DoxPqfHKa6giVCjZfv4sI_kHugiRD9S1MvJZGviXyzOjfG3PFHuCSzbzFzSQX3s6Q4RFwJ6LVLFs5o43K9FGDE0EIM86QMF2C1n42L7LGRdgFI_5vuWjwBiEvOU/s1600/mike-leighs-naked.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="300" width="300" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXwUN9xVsimYWdp1e_DoxPqfHKa6giVCjZfv4sI_kHugiRD9S1MvJZGviXyzOjfG3PFHuCSzbzFzSQX3s6Q4RFwJ6LVLFs5o43K9FGDE0EIM86QMF2C1n42L7LGRdgFI_5vuWjwBiEvOU/s320/mike-leighs-naked.jpg" /></a></div><br />
<br />
<br />
<br />
Benim filmde ters köşe olduğum nokta ise sanki hep doğaüstü birşeyler olacak diye beklemem oldu. Bazı diyaloglar ve garip müziği beni hep böyle bir final beklentisine itti. Genel anlamda hoş ve üzerinde uzun uzun düşünülecek bir film, bir de 2 kere izlenmesi gerek gibi geldi bana. O müthiş diyalogu ise filmi izlemeseniz de bir görün derim..<br />
<br />
<iframe width="459" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/_hWNIXarZCM?fs=1" frameborder="0" allowFullScreen=""></iframe><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvTI_qVkerKCWzfEPpMC5wc8wZ7ipYLCNJKBO-z5t1oKgOf3Db6qWnj8Ku05WAKCkCoi0J2CIZ_x6BmDlpLjUSgqs-FnjcPzSJWY1tXZDhjqbxnSMH6XgJ7OkTPRlnzQOTprwV72w0ZvQ/s1600/naked011.jpg" imageanchor="1" style="margin-left:1em; margin-right:1em"><img border="0" height="174" width="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgvTI_qVkerKCWzfEPpMC5wc8wZ7ipYLCNJKBO-z5t1oKgOf3Db6qWnj8Ku05WAKCkCoi0J2CIZ_x6BmDlpLjUSgqs-FnjcPzSJWY1tXZDhjqbxnSMH6XgJ7OkTPRlnzQOTprwV72w0ZvQ/s320/naked011.jpg" /></a></div><br />
<br />
<br />
Bu arada tam bakamadım ama sanki sokaktaki junkielerden biri Trainspotting'deki Spud idi.Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-4968470747235753022011-11-01T10:55:00.000-07:002011-11-14T12:55:31.465-08:00Top 10 Aşk Filmleriİzlediğim filmlerden oluşturduğum tamamen kişisel aşk filmleri listem. Çok fazla aşk filmi izlemem ama nedense bir liste yapasım geldi. 10 Numaradan başlıyorum<br />
<br />
10 ) Ghost (1990) - Jerry Zucker<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmD1k3stCq9dHZtEpqt8n30JlG8vtiQVQbk0gXjFDpDmXz7L3KLkBhyphenhyphenxk_1GoHc9gKKiMLX_OIsZPnV3CsfILLvaeZJpeUS3bRzBMSq5WJiD26MkC6417_yWmTPygh3BBe45oDYJatju4/s1600/ghost.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="214" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjmD1k3stCq9dHZtEpqt8n30JlG8vtiQVQbk0gXjFDpDmXz7L3KLkBhyphenhyphenxk_1GoHc9gKKiMLX_OIsZPnV3CsfILLvaeZJpeUS3bRzBMSq5WJiD26MkC6417_yWmTPygh3BBe45oDYJatju4/s320/ghost.jpg" width="320" /></a></div>Klasikleşmiş bir film ile başladım evet. Tv'de ilk yayınlandığı zamanlarda efsane olmuştu. O unutulmaz müziğinin de etkisi var. Bu arada Patrick Swayze'i de rahmetle analım<br />
<br />
9 ) 50 First Dates (2004) - Peter Segal<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxpnyTJvUzTZAqQGSA-Im3ezR-8rYTQPoIgvkSN2R_0xrfnUdQvsPFoODaPd4QANndXQZpVS3zsJvl2X28e04g-l9JPockam8hL7RYruVpYJ_gweqMXuy_uMW9boI9tjwVAXJl5D_1CSo/s1600/50_first_dates.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="194" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhxpnyTJvUzTZAqQGSA-Im3ezR-8rYTQPoIgvkSN2R_0xrfnUdQvsPFoODaPd4QANndXQZpVS3zsJvl2X28e04g-l9JPockam8hL7RYruVpYJ_gweqMXuy_uMW9boI9tjwVAXJl5D_1CSo/s320/50_first_dates.jpg" width="320" /></a></div><br />
<br />
Bu filme bayılıyorum. Romantik komedi dediğin böyle olmalı. Amerikan yavşaklığı tadında değil zekice bir mizaha oturtulmuş, yaratıcı bir aşk filmi. Asla klişe değil. Filmin yıldızı ise kesinlikle Rob Schneider<br />
<br />
<br />
8 ) A Bout De Souffle (1960) - Jean Luc Godard<br />
<br />
Godard'ın sinemayı baş aşağı çevirip silkelediği film. Yeni bir dönem başladı. Doğaçlama çekilen o meşhur sahneler gerçekten çok cool. <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrz_mVNShC1KXB6JUcfOCQ4R8rQcDe0JiNRqQs_BkE5wMyFBofACATFTbWXs9kzx9q-rAWTYJsbpMykEsl1B2wedbPm-7cqQv7OVaGXkzing4WS8fk4670HuNXicbgAyPWTtBuaiQJ4M0/s1600/11762516_gal.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrz_mVNShC1KXB6JUcfOCQ4R8rQcDe0JiNRqQs_BkE5wMyFBofACATFTbWXs9kzx9q-rAWTYJsbpMykEsl1B2wedbPm-7cqQv7OVaGXkzing4WS8fk4670HuNXicbgAyPWTtBuaiQJ4M0/s320/11762516_gal.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtyIWof9lKhs1XPv3JTbgZUKnXB0Bwg365I9s3qyyQKTbm2_bzO_7_iHUix-YvB_6Kb4LPI2b0IF8xvkgpgxAoLAwoFowdixDVBctpaKH1lRrtsM6k1hkcoEIX6BTG0qii46mYBFqHClk/s1600/a-bout-de-souffle_144883.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="235" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtyIWof9lKhs1XPv3JTbgZUKnXB0Bwg365I9s3qyyQKTbm2_bzO_7_iHUix-YvB_6Kb4LPI2b0IF8xvkgpgxAoLAwoFowdixDVBctpaKH1lRrtsM6k1hkcoEIX6BTG0qii46mYBFqHClk/s320/a-bout-de-souffle_144883.jpg" width="320" /></a></div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwuz_3SI7_y6rfLr2Z46uT_X3MxcutP1nKyphJcuQbaTrBNnOJ4efQ4w41hyd71auKBq8045tACNHWa-ktHq6Gw2ZzFDc13LrQ8osu-pOlCpHIL-T5-pEVMxIBPfFSKMRNIj02MeXIeqs/s1600/arsvFilm_REWUjOYQVfbUqOUuhjcrlTScWbPTekUm.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgwuz_3SI7_y6rfLr2Z46uT_X3MxcutP1nKyphJcuQbaTrBNnOJ4efQ4w41hyd71auKBq8045tACNHWa-ktHq6Gw2ZzFDc13LrQ8osu-pOlCpHIL-T5-pEVMxIBPfFSKMRNIj02MeXIeqs/s320/arsvFilm_REWUjOYQVfbUqOUuhjcrlTScWbPTekUm.jpg" width="320" /></a></div><br />
7 ) Gegen Die Wand (2004) - Fatih Akın<br />
<br />
Berlin'de en iyi film ödülü almak kolay iş değil. Bu aşk filminde herşey var. Sevgi, gülümseme, nefret, kaybetmek ve belki de en çok acı. Ve yine unutulmaz bir soundtrack<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/OoEskub6VdY?fs=1" width="459"></iframe><br />
<br />
6 ) Ah Müjgan Ah (1970) - Mehmet Dinler <br />
<br />
Gözleri 4 defa lacivert Müjgan. Bu filmi askerde izlemiştim. Son ses ve onlarca asker ekrana alık alık bakıyordu,çıt çıkmıyordu. Ve eminim herkesin içi cız ediyordu.<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/NiuV0qKPNd8?fs=1" width="459"></iframe><br />
<br />
<br />
5 ) Breaking The Waves (1996) - Lars Von Trier<br />
<br />
Bess McNeill gelmiş geçmiş en iyi kadın performanslarından birine imza atıyor. İçimiz kıyılıyor, yok artık bu kadarı da olmaz diyoruz ama aşk yaptırıyor. İskoç aksanına ise ayrı hastayım.<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" src="http://www.youtube.com/embed/b_3Nio8P5gQ?fs=1" width="480"></iframe><br />
<br />
<br />
4 ) Bin Jip (2004) - Kim Ki Duk<br />
<br />
Aşk filmlerinin belki de en sessizi. Sadece finali için değil genel anlamda da en iyilerden. Bir de Natacha Atlas ve Gafsa<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/2KopZ5TfN6k?fs=1" width="459"></iframe><br />
<br />
3 ) Chung Hing Sam Lam ( Chungking Express )(1994) - Wong Kar Wai<br />
<br />
Sadece şu aşağıdaki sahne için bile izlenebilir bu film. California Dream, tarihi geçmiş konserveler, maket uçak, Hong Kong'un arka sokakları. Bu film bambaşka birşey. Defalarca izlenesi ve her seferinde ayrı bir ayrıntı keşfedilesi.<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/YxSXExRpRQo?fs=1" width="459"></iframe><br />
<br />
2 ) Krótki film o milosci (1988) - Krzysztof Kieslowski<br />
<br />
Herhangi bir filmde gördüğüm aşkı sinema sanatına en iyi yansıtan sahnedir aşağıdaki bölüm. Daha güzel anlatılamazdı herhalde. Ruhun şaad olsun Kieslowski.<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/RCiBnZeUuh0?fs=1" width="459"></iframe><br />
<br />
1 ) Kader (2005) - Zeki Demirkubuz<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwj47RjjXjgE5bneutlClbi5dJloBZpRnzc3GGoQZ855cZSraaFIVBn-3_2dplOVIs1_gxmVt7OIW1Ru_1sQNa4qeL7YoYq7Q3IYFGfvVWYTg11p6Zm8Lz6NX4eOyD0m4leuMeLagG5pw/s1600/kader-3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiwj47RjjXjgE5bneutlClbi5dJloBZpRnzc3GGoQZ855cZSraaFIVBn-3_2dplOVIs1_gxmVt7OIW1Ru_1sQNa4qeL7YoYq7Q3IYFGfvVWYTg11p6Zm8Lz6NX4eOyD0m4leuMeLagG5pw/s320/kader-3.jpg" width="320" /></a></div><br />
<br />
<br />
Fazla söze gerek yok. Benim sinema lügatımda gelmiş geçmiş en iyi filmlerden biridir Kader ve tek kelime ile izlediğim en iyi aşk filmidir. Bekir gibi bir aşık da yoktur sinema tarihinde, yani ben görmedim<br />
<br />
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/_swyigTOoxo?fs=1" width="459"></iframe>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-50268662984931246192011-11-01T09:21:00.000-07:002011-11-01T09:23:58.730-07:00Hüsnü ArkanHüsnü Arkan'ın son albümünü çok beğendim.Yeni yeni dinliyorum. Birsen Tezer ile yaptığı bu düet albümün en vurucu parçalarından. <br />
<br />
<iframe src="http://www.youtube.com/embed/o9EaKY8lBFw?fs=1" allowfullscreen="" frameborder="0" height="344" width="459"></iframe><br />
<br />
Bu ise 91 çıkışlı solo albümünden asla eskimeyecek bir klasik. Göz yaşartıcı ve parça tesirli<br />
<br />
<iframe width="459" height="344" src="http://www.youtube.com/embed/e9LO0LWGvX4?fs=1" frameborder="0" allowFullScreen=""></iframe><br />
<br />
Sanırım melodinin benzerliği ve sözlerin içeriğinden ötürü "Uçurtmayı Vurmasınlar" filmine götürüyor bu parça beni.<br />
<br />
Teşekkürler Hüsnü AbiAnonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-55771005928570381802011-10-13T13:01:00.000-07:002011-11-16T09:10:48.834-08:00Korkoro<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZysKztZGSmgTvgXMbCVIJ8S0Xst5ER85rp_agK2Zo7qdOcyEC4woP8xigPUxmFhJffQrHuUz8-OcEaCyowwiM4uU5tDtuvSMopGAr2wIxBu7nRZi3eUrKPx69DXVCHPYMAl8h5Si_dnE/s1600/LIBERTE.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZysKztZGSmgTvgXMbCVIJ8S0Xst5ER85rp_agK2Zo7qdOcyEC4woP8xigPUxmFhJffQrHuUz8-OcEaCyowwiM4uU5tDtuvSMopGAr2wIxBu7nRZi3eUrKPx69DXVCHPYMAl8h5Si_dnE/s320/LIBERTE.jpg" width="240" /></a></div>Tony Gatlif'in az önce seyrettiğim ve çok beğendiğim son filmi Korkoro.1943 yılında savaşın başladığı yıllarda, bir oraya bir buraya sürüklenen bir çingene ailesinin dramı kısaca özetlersek. Gerçek bir hikayeden esinlenmiş, diğer 2.Dünya savaşı filmleri gibi yahudi soykırımından farklı olarak bu sefer sadece savaşta değil her daim ezilen çingenelerin hikayesi söz konusu. Onları çok iyi tanıyan Tony Gatlif, Gadjo Dilo kadar etkili bir film yapmış bence. Yine müthiş karakterler,bol bol eğlence, en kralından müzikler, kemanlar, enstantaneler. Fakat bu bir gerçek hikaye ve nihayetinde dramı ve üzüntüsü de mevcut.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrOtcC0wuoi1Kyx6UOMWWXQ1SxRrAnGHCCc8ZIusTYh9Bp56QcL6-oKrex-AapSuuZli11sdLACvozM22VGs0G-ZH09U8SXIwAoV05a6DRkGdAU9tV2FSwHeI3vOUaD1wvrutWKL2PVdk/s1600/02.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="214" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrOtcC0wuoi1Kyx6UOMWWXQ1SxRrAnGHCCc8ZIusTYh9Bp56QcL6-oKrex-AapSuuZli11sdLACvozM22VGs0G-ZH09U8SXIwAoV05a6DRkGdAU9tV2FSwHeI3vOUaD1wvrutWKL2PVdk/s320/02.jpg" width="320" /></a></div><br />
Fransanın Alman baskısında bulunan bir kasabasına gelen müzisyen çingene ailesi burada, belediyede çalışan ve aynı zamanda öğretmenlik yapan bir kadın ve veteriner bir abimizin yardımıyla kasabaya güç bela yerleşiyorlar. Bu ikilinin içten yardımları yeterli olmuyor. Irkçı halk ve tabi ki asker idaresindeki belediye onları istemiyor. Bu dram yönü ağır basacak hissi veren hikayede aslına bakarsanız çok eğleniyorsunuz bunu tabi Tony Gatlif'in hünerine borçluyuz. Film 1 dakika bile sıkmıyor,seyirciyi eğlendiriyor, müzikleri ve özellikle Taloche adlı deli bir çingenenin muziplikleri sizi ekrana bağlayacak eminim. Taloche'u oynayan kişiyi özellikle kutlamak lazım. Mükemmel bir oyunculuk var ortada, öyle böyle değil. Bu adam ya gerçek bir deli ya da süper bir oyuncu. Diğer oyunculuklar da harika mesela Çororo rolündeki küçük çocuk da müthiş. Müzikleri ise film biter bitmez sağda solda ramaya koyuldum. Filmin adı diğer Gatlif filmlerine nazaran dah az duyuldu gibi geliyor bana. Pek bahsedilmiyor bu filmden sinema ortamlarında. Yanılmıyorsam İstanbul Film Festivalinde de oynamıştı halbuki. Bu arada film ile ilgili şukela sinema dergisi <a href="http://www.yenifilm.net/">Yeni Film</a> 'in 20.sayısında Aylin Sayın adlı yazarın çok güzel bir yazısı bulunmakta, merak edenlere tavsiye ederim.<br />
<br />
<iframe src="http://www.youtube.com/embed/NV6xyNpidFU?fs=1" allowfullscreen="" frameborder="0" height="270" width="480"></iframe><br />
<br />
Tony Gatlif'in izlediğim 6-7 filminden sevmediğim hiç olmadı ama Gadjo Dilo ile birlikte Korkoro gerçekten çok çok iyi filmler. Mutlaka izleyin derim..Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5586535327959806381.post-85651052656468133972011-09-10T03:18:00.000-07:002011-09-10T03:18:29.772-07:00Can Bonomo - Bana Bir Saz Verin<iframe width="480" height="295" src="http://www.youtube.com/embed/k5_YAOj31Oo?fs=1" frameborder="0" allowFullScreen=""></iframe>Anonymoushttp://www.blogger.com/profile/11792616585008323428noreply@blogger.com0